31 Aralık 2007 Pazartesi

fener

Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yapılmıştı. Romalılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra burada Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardı. İnşaası M.Ö. 285-246 yılları arasında süren Fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy-Batlamyus-Soter ve Ptolemy tarafından yaptırılmıştı. Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu. Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur. Alt bölümü dikdörtgen şeklinde ve yaklaşık 55 metre yüksekliğindeydi. Orta bölüm, yukarıya doğru giden rampası olan bir silindir şeklindeydi. Yaklaşık 27 metre yüksekliğindeydi. Üst bölüm ise silindir şeklindeydi ve üzerinde alevin bulunduğu bir odası vardı. İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük yaşam için kullanılan tek eserdir. Ayrıca yedi harikanın ve gelmiş geçmiş deniz fenerlerinin en yüksek olanı da bu fenerdir. Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde yıkıldı. 1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yokoldu. Üzerinde inşaa edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış ve bu kelime bir çok dile yerleşmiştir. İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada Pharos, deniz feneri anlamına gelmektedir. Yıkılmadan önce yapılan resimleri, dünyadaki deniz fenerlerine yüzlerce yıldan beri örnek olmuştur.

pesan aydınlatma

Pelsan Frankfurt’daki bu fuara İngilizce, İtalyanca, Almanca, Bulgarca, Rusça ve Arapça bilen 10 kişilik bir ekiple gidiyor. Kısa bir sürede ihracat şampiyonu olan Pelsan, 12 kişilik dış ticaret ekibiyle yeni başarılara imza atmak için çalışıyor.
Aydınlatma sektörünün lider üreticilerinden biri olan Pelsan, 2001 yılında Türkiyede yaşanan ekonomik krizden en az zararla çıkabilmek için ihracata başladı. Bugün 40 ülkeye aydınlatma araç ve gereçleri ihracatı yapan Pelsan, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçılar Birliği’nin (IMMIB) 2005 yılı ihracat verilerine gore ( http://www.immib.org.tr/uye_arama/uye_ara_malgrp.asp) aydınlatma armatür üreticileri arasında en çok ihracat yapan yerli firma olarak gösterildi.
İhracat serüvenine bir valize doldurdukları aydınlatma gereçlerini ülke ülke pazarlayarak başladıklarını söyleyen Pelsan Yönetim Kurulu Başkanı M. Reşit Göğüş, bugün Kongo’dan Bangladeş’e, İtalya’dan Suriye’ye, tüm dünyada 40 ülkeye ihracat yapan bir firma olduklarını belirtiyor.
Aydınlatma sektöründe 4 yıl gibi kısa bir sürede ihracat şampiyonluğunu yakalayan Pelsan, ürünlerinin 2004 Atina Olimpiyatları’nı aydınlatması ile uluslararası pazarda da liderlik yolunda hızla ilerliyor. Pelsan, Avrupa normlarında üretilen ürünleri ile 25 yılın birikimini ortaya koyarak dünyaca tanınan bir Türk markası olmayı başarıyor.
2005 yılında hedeflerimize ulaştık
Geçtiğimiz yıl tüm dünyada geçerli KEMA ve VDE k ali te sertifikalarını alarak Avrupa pazarında genişlemeyi hedefleyen Pelsan Yönetim Kurulu Başkanı Göğüş “Gittiğimiz fuarlarda Türkiye’nin Avrupa normlarında üretim yapabileceğini kanıtlıyoruz. Geçen yıl satışlarımızın %30’unu ihracat satışları oluşturdu. Pelsan olarak 2006 yılında ise en büyük hedefimiz sahip olduğumuz kaliteli ürünlerimizi ihraç etmek konusundaki potansiyelimizi artırmak ve dünyanın en gelişmiş ilk 8 ülkesine yoğun biçimde Pelsan ürünlerini pazarlamaktır. 23-27 Nisan tarihlerinde Frankfurt’da düzenlenen Light&Building Fuarına katılıyoruz, bu fuar aydınlatma sektörünün tüm dünyadaki buluşma noktası dedi.

aydınlatmada son moda

Artık Evlerde, ofislerde, iş merkezlerinde kullanılan ışıklandırma sistemlerini sıradanlıktan çıkaran modern dizaynlar, dekorasyon trendleri ile buluşan çağdaş yorumlar ve dekorasyonun gücünü ortaya çıkaran son teknoloji ışık sistemlerinin hepsi bu fuarda görücüye çıkıyor.
Yeni yılın trendlerinin yanı sıra Interlight Fuarında ayrıca katılımcı firmaların özel ve ilginç dizaynlarından oluşan aydınlatma ürünü örneklerinin yer aldığı farklı bir sergi de yer alıyor.
Aydınlatma armatürleri, Avizeler, aplikler, abajurlar, masa lambaları, ışık kaynakları, led teknolojileri, Aydınlatma gereçleri, Bina ses-ışık diafon sistemleri, optik algılama sistemleri ve yönlendirme-aydınlatma sistemlerinin yer alacağı bu fuar, evini aydınlatmak isteyen herkesin ilgisini çekecek gibi görünüyor.
Ev ve ofis dekorasyonlarına hakim olan neo-klasik anlayışın 2007’de yıkılacağının müjdesini veren Interlight İstanbul 2006 Fuarı’nda geometrik desenlerin otantik yaklaşımlarla yorumlandığı yeni dizaynlar ilk kez bu fuarda görülebilecek.
Salondan, yatak odasına, mutfaktan banyoya, çocuk odasından çalışma odasına kadar ev aydınlatmaları için birbirinden ilginç, modern ve teknolojik tasarımlar bir arada bulunacak.
Ofis ve ev aydınlatma objelerinde farklı fiyat aralıklarındaki ürünler, zevkli bir dekorasyonun çok pahalı olmayabileceğinin de altını çiziyor. Mükemmel bir dekorasyon için ev ve ofislerde ışık tasarımının ya da aydınlatma objelerinin önemine dikkat çekecek olan Interlight İstanbul 2006 Fuarı, kaliteli bir yaşam için mutlaka ziyaret edilmesi gereken fuarlar arasında yer alıyor. Fuar, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde dekorasyon tutkunları ile buluşmaya hazırlanıyor

avize

İstanbul Şişli’de faaliyet gösteren Stone Art Aydınlatma zengin ürün yelpazesinin yanı sıra müşterilerine kendi tasarımlarını da hayata geçirme şansı tanıyor.Ev dekorasyonunun en şık ve gösterişli ayrıntısı olan avizelerle evinizde istediğiniz atmosferi sağlayabilirsiniz.
Avizeler, ev dekorasyonun en şık ve gösterişli ayrıntısını oluştururlar. Evinizin dekorasyonunu ancak atmosferine uygun bir avizeyle tamamlayabilirsiniz.
İstanbul Şişli’de hizmet veren Stone Art Aydınlatma 1850′li yıllarda başlayıp günümüze kadar gelen “Maria Theressa” modelini 1987 yılından beri birçok tasarımlarıyla ve renk seçenekleriyle müşterilerinin beğenisine sunuyor.
Zengin ürün yelpazesiyle her zevke hitap etmeyi hedefleyen Stone Art Aydınlatma, aynı zamanda müşterilerine kendi tasarımları olan aydınlatma sistemlerini hayata geçirme olanağını da tanıyor.

mum

Mum ve mumlarla neler yapabilirsiniz?
Vitray tarzında renkli mozaiklerden tasarlanmış mumluklarla loş bir aydınlatma sağlayabilirsiniz.
Mumlukların içinde perde kornişine asabilirsiniz.
Beyaz ya da renkli cam bardaklar içinde merdiven basamaklarına dizerek gökkuşağı tonlarında ışık noktaları yaratabilirsiniz.
Duvarınıza aşağıdan yukarı asarak bir ışık ağacı oluşturabilirsiniz.
Kristal ya da boncuklu mumluklar içinde yakarak tıpkı bir yıldız gibi parlamalarını sağlayabilirsiniz.
Cam fanuslar içinde suda yüzdürebilirsiniz.
Fenerlerin ve kandillerin içine koyarak oryantal bir etki yaratabilirsiniz.
Aynanın önüne dizerek gölge ve ışık oyunları oluşturabilir; etkisinin ikiye katlanmasını seyredebilirsiniz.
Mumlukları kuru ağaç dallarına asarak alternatif bir yılbaşı ağacı tasarlayabilirsiniz.
Cam sürahilerin ağzına kağıttan kaseler yaparak içlerine koyabilirsiniz.
Yothi Trataka (Mum ışığı konsantrasyonu)Göz yogası da denilen tratakanın bu yöntemi için her gün 10 dakikanızı ayırın. Karanlık bir yerde yaklaşık bir kol boyu ilerinize bir mum koyun. Mumun arkasına siyah bir örtü gerin. Rahat oturun. Mum ışığı tam göz hizanıza gelecek şekilde olsun.
Mümkün olduğunca hareket etmeyin. Birkaç derin nefes alıp verin. Gözlerinizi kapayın ve derin soluk alış verişine konsantre olun. Yavaşça gözlerinizi açın. Gözlerinizi yavaşça burnunuzun ucundan, yere doğru ve yerden yavaşça muma doğru takip ederek, direkt mum ışığına bakın. Işığı görün.
Gözlerinizi kırpmayın. Göz bebeklerinizi oynatmayın. Işığın parlaklığını, fitili, ışığın içinde bulunan siyahi gölgeyi, çevresine verdiği haleyi görün. Gergin değilsiniz. Gözleriniz yaşarana ya da gözlerinizi kırpma ihtiyacı hissedene dek, ışığa bakmayı sürdürün. Gözlerinizi kapayın ve biraz önce gördüğünüz mum ışığını kapalı gözlerinizin ardında canlandırın. Yarattığınız ışık sağa, sola kaydığında tekrar göz hizanıza getirin.
Mümkün olduğunca bu ışığı koruyun. Işık kaybolmaya başladığında yine gözlerinizi burun ucundan başlayacak şekilde yavaşça açarak mum ışığına bakın ve uygulamayı tekrarlayın.
En son uygulamadan sonra, uygulamayı bitirmek için gözlerinizi kapayın.
Ellerinizi birbirine sürtün ve avuç içlerinizi hafifçe çukurlaştırarak, gözlerinizin üzerine koyun. Bu sırada ellerinizdeki sıcaklığın ve oluşan güzel titreşim ve enerjilerin ellerinizden gözlerinize geçtiğini hissedin. Sıcaklık gözlerinizdeki yorgunluğu alsın.
Gözlerinizin dinlendiğini hissettiğinizde, normal duruşunuza dönün

bebek ve çocuk odaları aydınlatmaları

Çocuk odasını ihtiyaçlarına ya da mekan kullanımına göre zonlara ayırın ve bu zonlardakı ışıkların ihtiyaca göre birbirinden bağımsız olarak açılıp kapanmasını sağlayın.
Çocuğunuzun odasındakiAktiviteleri,Bu aktivitelerin zonlarını,Yaratmak istediğiniz atmosferi ve ışık düzeyini belirleyin.
Örneğin bir çocuk odasında çalışma, uyuma, giyinme ve oynama alanları olabilir. Bir bebek odasında ise emzirme, alt değiştirme, uyuma ve oynama zonları yer alabilir. Her aktivite farklı ışık gereksinimine sahiptir. Bu fonksiyonları destekleyen bir aydınlatma planı yapmanızı öneririz. Odanın bir genel aydınlatması olabilir ancak çalışma masasında bir masa lambası, emzirme koltuğu yanında bir ayaklı lamba ya da alt değiştirme masasının üstünde bir aplik kullanabilirsiniz.
Temel olarak 3 tip aydınlatmadan sözedebiliriz:
GENEL AYDINLATMA; ortamın aydınlatılmasını ve gece gün ışığının yerinin alınmasını sağlar. Çok parlak olmayan konforlu bir ışık düzeyi olmalıdır. Geniş odalarda çoğunlukla tavan armatürleri kullanabilirsiniz, daha küçük odalarda aplikler de bu görevi görebilir. Hatta çocuğun gözünü yormayacak endirekt aydınlatmalar tercih edilmelidir. Bu anlamda oda dekorasyonunuzu yeni yapıyorsanız, ışık kaynağını alçıpan tavanın arkasına saklamayı da düşünebilirsiniz.
GÖREV AYDINLATMASI; çalışma masası, alt değiştirme masası, hobby alanı gibi spesifik ve belki daha güçlü ışık ihtiyacınız olan aydınlatmayı sağlar. Masa lambaları, ayaklı lambalar ya da uygun bölgeye tavandan spot ya da sarkan armatür bu görevi yerine getirir. Görev aydınlatmaları da eğlenceli ürünlerden seçilebilir.Çalışma Masası aydınlatması önemlidir; çünkü ışık kaynağı göz yormayan cinsten olmalı ve el gölgesi çalışma alanına düşmeyecek şekilde yerleştirilmelidir. Akrobat lambalar kullanım esnekliği açısından bu iş için idealdir.
Alt değiştirme masasında da yine ışık arkadan gelirse çalışma alanına gölge düşecektir. Bu nedenle geniş bir masa ise masa lambası, bebek hareketlendiğinde tehlikeli olabileceği için dar bir masanız varsa duvarda bir aplik uygun olacaktır. Hatta bazı duvar apliklerini çok amaçlı kullanmak ve çocuğunuzun fotoğrafını asmak da mümkündür.
Soyunma dolaplarının içini görmek için bu bölgeleri de aydınlatmakta yarar vardır. Hatta en iyisi dolap kapağı açıldığında yanan armatürlerdir. Bu lambalarda giysilere ısı ile zarar vermeyen floresan ampuller kullanılmalıdır.
VURGULAYICI ve DEKORATİF AYDINLATMA; odadaki dramatik atmosferi oluşturmak ve konsepti vurgulayan aydınlatmayı sağlar. Çocuğunuzun duvardaki resmine vuran spotlar, daha büyük çocukların araba, bebek koleksiyonlarının aydınlatması gibi ihtiyaçtan çok görsel zenginliği arttırmak Ayrıca yapmanız gereken ilk işlerden biri oda konseptinize ve çocuğunuzun kişiliğine uygun armatürler seçmektir. Kız çocuklar için renkli tüylü, erkekler için ise araba ya da basketbol konseptli lambalar tercih edebilirsiniz. Aynı takımın tavan ve masa lambasını kullanabilirsiniz. Aydınlatma dünyasında bulamayacağınız ürün olmadığını ancak fiyatların da bir okadar çeşitli olduğunu unutmayın…
RENKLERİN ETKİSİNİ UNUTMAYIN
Çocuğunuzun odasının renginin aydınlatma ile doğrudan ilişkisi vardır. Koyu renk duvarlar ışığı absorbe ederken, açık renkli bir oda ışığı yansıtacaktır. Ayrıca yaratmak istediğiniz etki için odanın ve ışığın renk seçimi önemlidir. Bebek ve çocuk odası için sadece pastel renkler kullanılır diye bir kural yoktur, önemli olan renkleri doğru aydınlatma ile uyum ve huzur ile biraraya getirmektir.
Ayrıca renk aydınlatma mekan ilişkisi konusuna daha fazla önem verenler için; farklı renk özellikli ışık kaynaklarıyla sıcak ve huzurlu bir atmosfer yaratılabileceği gibi, uyarıcı, çalışmaya teşvik edici etkiler de oluşturulabileceği konusunda yapılan çalışmalar da vardır.
DİMMER KULLANIN
Farklı etkiler yaratmak için, aydınlatma armatürü kadar açma kapama düğmesinden de yararlanabilirsiniz. Dimmer (ışığı kısabilme) özelliği olan ürünler idealdir, neden mi?
• Dimmer sayesinde aynı armatür ile oyun, çalışma, dinlenme ya da uyuma gibi farklı faaliyetler için farklı düzeyde ışık seviyesi yaratabilirsiniz. Esneklik sağlar.• Dimmer yaklaşık %40 oranında enerji tasarrufu sağlar. Hem bütçenize, hem de ampul ömrüne katkıda bulunur.• Dimmer sayesinde uyku vaktinde ışığı yavaş yavaş kısarak minik uykusuzları uykuya hazırlayabirisiniz.• Ayrıca ışığı kısmak yorulmuş gözlerin dinlenmesine de yardımcı olur.
ÇOCUĞUNUZU SEÇİMLERE DAHİL EDİN
Armatür tipine ve ampul tipine ya da gücüne siz karar verebilirsiniz, ama bırakın rengini, malzemesini o seçsin. Elbette ki bir aydınlatma dükkanına gidip bir lamba seçmesini istemeyin; sonuç çok beklenmedik olabilir, ancak siz 2 ya da 3 seçeneğe indirgeyin ve sonraki tercihi ona bırakın. Yine odasında lambanın takılabileceği 2 uygun yerden birini de kendi seçerek kendi dekorasyonunu yapma zevkini çocuğunuza da yaşatın.
Tavan lambasının takımı olan bir masa lambasını para biriktirip almayı da önerebilirsiniz. Böylece hem ev ekonomisini öğrenmiş olur, hem de uzun soluklu bir dekorasyon projesini…
AMPUL TİPİNİ SEÇİN
İhtiyacınıza ve bütçenize uygun ampul tipini belirleyin:
ENKANDESAN AMPULLER; çok maksatlıdırlar ve en ekonomik bedel ile her şekil ve güçte bulunabilirler. Sarımsı beyaz ışık veren ampullerin şeffaf ve buzlu camlı modelleri mevcuttur. Enkandesan ampullerin soft, yumuşak tonlu modelleri tercih edilmelidir.
ENERJİ TASARRUFLU AMPULLER; enerji tasarrufu yapmak için tercih edilirler, geleneksel enkandesan ampullere göre yaklaşık %80 enerji tasarrufu sağlar, 12 kat uzun ömre sahiptirler ve daha az değiştirildiği için çevre korunmasında da daha faydalıdırlar.
HALOJEN AMPULLER; parlak ve beyaz ışık üretirler, daha uzun ömürlü olup ve daha güçlü ışık yayarlar. Halojen ampuller özellikle noktasal ışık ihtiyacı var ise tercih edilmelidir. Ancak yüksek ısı verdiği için çocukların erişiminin kolay olmadığı tavan bölgesinde kullanılmalıdır.
FLORESAN AMPULLER; aynı aydınlatma değerine sahip enkandesant ampullere göre daha az elektrik kullanırlar ve 20 kez daha uzun ömürlüdürler. Enkandesant lambaların duylarına uyan tipleri vardır ve geniş renk yelpazesine sahiptirler. Yüksek kaliteli ışık veren bu ampullerde ömrü boyunca verdikleri ışık miktarında azalma meydana gelmez. Ancak çogunlukla depo vb… mekanlarda kullanılan ve renkleri farklı ve solgun gösteren standart tip floresan ampulden uzak durun.
GÜVENLİK, GÜVENLİK, GÜVENLİK!
Söz konusu aydınlatma ve elektrik olunca güvenlik öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.
• Lamba kordonlarının kesinlikle çocukların ulaşamayacakları, ısırıp ya da dolanamayacakları şekilde gizlenmesi gerekir.• Tüm prizlerinizi –sadece miniğinizin odası değil tüm evde- priz korumaları ile korunduğundan emin olmalısınız.• Bebekler ışığa bakmayı severler, o nedenle bebek odasında kullanacağınız ışığın gücü daha az olmalıdır.• Ayaklı lambaları, kolayca devrilebileceği için daha büyük çocuk odalarında düşünebilirsiniz. Yine de oda köşelerine ya da yol üstü olmayan noktalara yerleştirmelisiniz.
GECE IŞIĞI
Gece ışığı da önemlidir. Hem bazı çocuklar karanlıkta uyumak istemedikleri için hafif bir ışık onlara güven verir. Hem de daha büyük ve tuvalete gidebilen çocuklar gece kalkışlarında yolu daha güvenle bulurlar.
Resim led gece ışıgı çok düşük voltajlı olduğundan güvenli. Sürekli bir ışık açık bırakmak isteyenler için ise Enerji tasarruflu ampullerin yanı sıra İkisi bir arada LED ışık etkili ampuller ile sadece 1 watt harcayarak koridorunuzda sğürekli aydınlık ve güvenlik sağlamış olursunuz. Özellikle çocuklarınız için ise daima ışık sağlamış olursunuz ve güvenli olduklarından rahat edersiniz.
TAVANDA SADECE BİR LAMBANIZ VARSA VE KOLAYCA BİR DEĞİŞİKLİK YAPMAK İSTİYORSANIZ…
Çocuğunuzun odasında, tavanda geleneksel tip bir lamba var ve aydınlatma düzenini değiştirmek ve daha kullanışlı hale getirmek istiyorsunuz ama duvarları ve tavanı kırıp dökmek istemiyorsunuz. Ne yapabilirsiniz?
Raylı sistemler kullanabilirsiniz. Tavandaki elektrik çıkışını rayın herhangi bir yerine getirmek suretiyle tavanda rayı arzu ettiğiniz güzergahta döşeyebilirsiniz. Ayrıca rayın üzerine takacağınız lambalar hem kendi ekseni etrafında, hem de rayın üzerinde hareket edeceği için çok kullanışlı olacaktır.
Ray güzergahını belli bir mantık kurgusu ile yerleştirmenizi tavsiye ederiz. Böylece çocuğunuz büyüyüp ihtiyaçları değişse bile sadece lambaları kaydırıp aydınlatma düzenini değiştirebilirsiniz.
AYIN TASARIMCISI: Judson Beaumant
Judson Beaumant başarılı bir şekilde klasik tarz mobilyalar tasarladıktan sonra çok yakın bir arkadaşlarının yeni doğan bebeği için tasarladığı sıra dışı çocuk odası ile bu sektöre adım atmış. En beğendiği mimar Frank Gheary ve ilham kaynağı çocukları ve çizgi filmler. Sanatçının en sevdiği karakter ise Looney Tunes’ Bugs Bunny and Roger Rabbit. Hastaneler ve üniversitelerde, reklam ve film setlerinde şimdiye kadar çocuklar için birçok mekan tasarlamış. “Eserlerimi her zaman çocuklar daha iyi anlar, sürekli bunu yapamazsın diyen yetişkinlerin aksine onlar çok pozitiftir.”

aydınlatmalarınız için öneriler

Aydınlatmanın püf noktaları# Yemek odasında eşit dağılmış bir ışık için avize kullanmalısınız. Avizeler hem yeterli ışığı sağlar hem de yemek odası ya da bölümünüze görkem kazandırır.# Salonun diğer kısımlarında abajur ve lambader gibi aşağıdan, direkt göze gelmeyen aydınlatma modelleri daha yumuşak atmosfer oluşturur.# TV izleme, kitap okuma gibi farklı faaliyetlerin gerçekleştirildiği alanlarda, sabit bir aydınlatma sisteminden kaçınmak gerekir, bu mekanlar için raylı spotlar idealdir.# Yatak ve çocuk odasında, göz kamaştırmayan genel aydınlatmanın yanı sıra, okuma için başucu aydınlatması da yapılmalıdır.# Yarı şeffaf aplikler ve geniş açılı armatürler, koridorlarda kullanılabilir.# Mutfakta keskin gölgelerden kaçınmak için açık renkli motifler tercih edilmelidir.# Banyo ışıklandırmasında neme dayanıklı ve ıslak mekanlar için tasarlanmış armatürler ya da renk geri verimine sahip lambalar kullanılmalıdır.
Dekoratif ışık için öneriler# Mumlarınızı yemek masanızın üzerindeki şamdanlı bir avizenin içine yerleştirebilir, ayrıca bir konsolun üzerine avizeli lamba ve duvara da abajur başlıklı aplikler asabilirsiniz.# Mekana teatral bir hava katmak için yemek masasının üzerine çok küçük bir abajur koyabilirsiniz.# Sadece bardaklara ışık vermek ve ışıldamalarını sağlamak istiyorsanız, avizesi çevrilebilen ampullü bir abajurla bu işi görebilirsiniz.# Konukların üzerlerini aydınlatmak istiyorsanız yere konulan uzun ayaklı bir abajur size yardımcı olacaktır.# Tavana asacağınız şık bir avize ile ortama sıcak bir görüntü katabilirsiniz. Konsolun üzerine t-ışıklar yerleştirebilirsiniz.# Modern bir ortam yaratmak istiyorsanız, ışığın yoğunluğunu mekanın tarzı üzerinde yoğunlaştırıp masanın üzerine şamdanda mumlar koyabilirsiniz.# Saydam abajur başlarını ve avizeleri natürel renklere boyayıp üzerlerine bir kat daha boya atarak hoş bir atmosfer sağlayabilirsiniz.# Yemek için dolapların altına yerleştirilmiş ışıkları yakmak yeterlidir. Bu tarz bir aydınlatma, ortama hem bar havası verir hem de daha sıcak bir atmosfer yaratır.# Mutfak işleri yaparken yararlanmak üzere, raflar ve dolapların altına düşük voltlu halojen spotlar kullanabilirsiniz

ev aydınlatması

Ev içi aydınlatmasında en önemli ışık kaynağı güneştir. Ancak güneşışığının yetersiz olduğu durumlarda ev içi aydınlatmada bazıayrıntılara dikkat etmek gereklidir. Göz sağlığı ve ekonomik ışıkkullanımı açısındanbu ayrıntıları şöyle sıralayabiliriz;Antre: Evin girişinde yaratılacak sıcak bir atmosfer evin samimi vegüvenli ortamıyla ilk karşılaşma gerekse konuklarla ilk karşılaşmaaçısından önemlidir. Girişte genel aydınlatmanın yanı sıra duvarayönlendirilmiş bir aydınlatma düzeni istenilen etki ve sıcaklığısağlayacaktır.Koridor: Işık kaynaklarını koridor boyunca dizmek uygundur. Yarı-şeffafaplikler koridor boyunca kullanılabilir. Geniş açılı armatürler tercihedilmelidir. Koridor ile odalar arasında çok fazla ışık farkıolmamasına dikkat edilmelidir.
Oturma Odası: Pek çok faaliyetin gerçekleştiği bu oda tümihtiyaçlara cevap verecek şekilde aydınlatılmalıdır. Lokal veya genelaydınlatma sistemleri bu işi çözebilir. Tablo, aksesuar ve dolaplarınaydınlatılması daha rahat ve hoş bir mekan yaratılmasında yardımcıolacaktır. Bu odalarda gözü yormayacak endirekt aydınlatma sistemlerikullanılmalıdır. Sarkıt türü armatüerler, abajur, aplik, lambederler bumekanlar için idealdir. Bu mekanlarda kuvvetli halojen lambakullanmaktan kaçınmak gereklidir. Aydınlatma ünitesi televizyon setininüzerinde yada yakınlarında yer almalıdır.
Çalışma Odası: Çalışma yerlerinde direk yansımalar gözü rahatsızedeceği için armatürler ve çalışma yerlerinin konumları birbirine göreayarlanmalıdır. Uygun seçilmiş renkler çalışma zevki ve veriminiarttırır. Işık kaynaklarının bilgisayar ekranında yansıma yapmasıgörsel performansı etkiler. Enerji tasarruflu lambalar ile aydınlatmayapılıp, çalışma alanlarında muntazam gölgesiz aydınlatma sağlanmalıdır.
Yatak Odası: Genel aydınlatma için tavandan yansıtarak endirekaydınlatma kullanılmalı kitap okumak için baş ucu aydınlatmasıyapılmalıdır. Ayrıca armatürler yataktan kumanda edilebilmelidir.Başucuaydınlatması yarı saydam bir aplikle yada komidin üzerine abajurkonularak yapılabilir. Aynanın iki yanına monte edilecek armatürlerletuvalet masaları için gerekli lokal aydınlatma sağlanabilir. Bu aradaçok az aydınlık düzeyi oluşturacak emniyet aydınlatması, çocuklarıngüvenlik duyguları içinde yerinde bir tedbir olur.
Yemek Odası: Oda çok büyük değilse masa üzerinde bölgesel aydınlatmayeterli olacaktır. Yemek bölümü büyük bir odada yer alıyorsa genelaydınlatma uygulanmalıdır. Sıcak ve renkli ışık kaynaklarıkullanılmalıdır. Masadan 1 mt. Yükseklikte tavandan sarkan lambalarideal aydınlığı sağlayacaktır.Mutfak: Burada evin diğer bölümlerine göre daha fazla ışık kullanımkolaylığı açısından daha faydalı olur. Burada gölgesiz genel biraydınlatmaya ihtiyaç vardır. Dolap altında kullanılacak floresan tipiarmatürlerle tezgah üstünde lokal aydınlatma yapılabilir. Genelaydınlatma ise sarkıt veya sıva üstü camlı armatürlerle ve sıcak renkliışık veren lambalarla sağlanabilir. Dolap içlerine ise dekoratif amaçlınoktasal aydınlatmalar yapılabilir.
Banyo: Banyo gibi ıslak alanlarda neme dayanıklı, gömme veyasıvaüstü armatür ve aplikler kullanılabilir. Önü camlı armatür veyakapalı tip lambalarda bu mekanlar için kullanılabilir. Ayna önlerindeışığın göz almasını önlemek amacıyla, armatürler aynanın iki yanınakonulmalı ve ışığın geliş doğrultusuyla bakış doğrultusunun geniş açıyapması sağlanmalıdır.

Aydınlatma tarihçesi

1908... Otomobilde dinamonun kullanılmaya başlanması ile birlikte elektrikli ampuller de kullanılmaya başlandı. Bu ampullerin en kötü yanı aniden ve sıkça bozuluyor olmasıydı. Farda ışığı yola direkt olarak yansıtan parabolic aynalar kullanılıyordu. Işığın dağılımı o kadar kötüydü ki, geceleyin karşılaşan iki otomobilden biri durmak zorunda kalıyordu. 1917...Özel kaplamalı metal reflektör ve yeni ampul soketlerinin kullanılmaya başlanması. Bu reflektörlerde daha gelişmiş odaklama ayarları yapılabiliyordu. 1919...Kısa ve uzun far için ayrı reflektörler kullanılmaya başlandı. Bu düzenleme ile birlikte ışığın dağılımı sorunu da kısmen çözülmüş oldu. 1925...Kısa ve uzun far ışığının aynı reflektörde üretilmesi için yapılan çalışmalar sonuç vermeye başladı. Böylece maliyet daha da azaltılabilecekti. 1926...Stop lambası kullanılmaya başlandı. 1931...Ön sis farı kullanılmaya başlandı. Sis farı özel optik yapısı ile kısa farın aksine yüzeyi aydınlatıyor, ışığın siste geri yansımasını engelleyebiliyordu. 1945...Asimetrik ışık deseninin kısa farlarda kullanılmaya başlanması ile yolun sağ tarafına daha fazla ışık yansıtılması sağlanarak karşıdan gelen trafiğin üretilen ışıktan rahatsız olması engellendi. 1958..Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) yayınladığı tüzükler ile üye ülkeler tarafından uyulması gereken otomobil aydınlatmasının tüm standartlarını belirledi. 1962...Otomobil aydınlatmasında kullanılan ilk halojen ampul olan H1 üretildi. 1966...Arka sis farı kullanılmaya başlandı. 1967...H3 ampul üretildi. 1971... H4 ampul üretildi 1974... 3. stop lambasının gerideki sürücüyü daha iyi uyardığı bir psikolog tarafından keşfedildi. Elektrikli far seviye ayarlama mekanizması kullanılmaya başlandı. 1983... Elipsoidal far üretildi 1988... Free form far üretildi. 1992... Xenon far ilk defa BMW 7 serisinde uygulandı. H7 ampul üretildi. Ledli 3. stop lambası ilk defa BMW 3 Cabrio'da kullanıldı. 1993... Şeffaf ön camlı free form far üretildi. 1997... Mavimsi ışık veren ampuller ve Xenon gazı içeren yüksek performanslı halojen ampuller üretildi. 1999... H8, H9, H11 ampulleri üretildi . 2000... Bi-Xenon far ilk defa Saab 9.5 serisinde kullanıldı. 2001... Merkezi aydınlatma sistemlerinin ilk denemeleri. Bu sistemde otomobil içinde merkezi olarak bulunan Xenon ampulünün ışığı fiberoptik kablolarla farlara dağıtılmaktaydı. 2002... Statik ve dinamik dönebilen farların geliştirilmesi. Bu sistemde far ışıkları direksiyon pozisyonu ve virajın durumuna göre 15º açı ile yön değiştirebiliyordu. 2003... Dönen farlar Avrupa ülkelerinde kullanılmak üzere onay aldı. Ledli park ve gündüz sürüş farı (DRL) ilk defa Audi A8'de kullanıldı. Statik ve dinamik dönebilen far ilk defa Opel Signum'da birlikte kullanıldı.

aydınlatma nedir?

Işık hayattır" gerçekten. Yaşamımızın her safhasında ışık vardır. Temel gereksinmelerimizden biridir. Çevremizi diğer duyularımızla da algılayabilir, tanımlayabiliriz kuşkusuz, ama, gözümüz ile bu algılama ve tanımlama, çok daha kolay ve ayrıntı düzeyinde kesin olabilmektedir. Ancak, görebilmek için öncelikle ışık ve onun yansıyabildiği yüzeylerin olması şarttır. Günlük yaşamımızda, herhangi bir eylemi gerçekleştirmek için, ışık yayan, yansıtan ya da geçiren bir nesnenin varlığı çoğunlukla yeterli olmamaktadır. Kısaca, bir mekanı herhangi bir kaynakla ışıklandırmak, aydınlatma olmamakta, sadece insanın sağa sola çarpmaması, ya da çoğu kez, bir görsel eylemi büyük bir rahatsızlık duyumu içinde ve yalnızca kısa bir süre için gerçekleştirmesine olanak vermektedir. Ama, aydınlatma biliminin temel ilkeleri gözönüne alınarak düzenlenmiş bir çevrede, kullanıcının -ki çoğunlukla insandır- görsel konfor gereksinmeleri yerine getirilmiştir ve böylelikle; • Gözün görme yeteneği artar ( görüş keskinliği, görme hızı artar, kontrast duyum eşiği azalır), • Göz sağlığı korunur, görme bozukluklarına neden olmaz,• Görsel performans artacağından, yapılan işin verimi artar böylelikle de ekonomik yarar sağlar,• Psikolojik açıdan da görsel konfor sağlanır, kullanıcı içinde bulunduğu çevrede kendini mutlu hisseder,• İyi görememe ya da görme yanılgılarının neden olduğu kazalar azalır,• Güvenlik duygusu sağlanır.Bir çevrenin doğru aydınlatılması ile fizyolojik ve psikolojik açılardan görsel konfor koşullarına ulaştırılması ne kadar önemliyse, bu koşulların eylem süresince en ekonomik şekilde sürdürülebilmesi de o denli önemlidir. Bu nedenle, çeşitli ölçeklerde ele alınabilecek bir yapma çevrenin ( kent, komşuluk ünitesi, binalar grubu, bina, hacim,...) tasarımının daha ilk evresinde, başka deyişle, avan proje çalışmalarında, nasıl ki, taşıyıcı alt-sistem uzmanı olarak bir İnşaat Mühendisine, ısıtma, soğutma, havalandırma, iklimlendirme alt-sistemi uzmanı olarak bir Makine Mühendisine, elektrik donanımı alt-sistemi uzmanı olarak bir Elektrik Mühendisine danışmak gerekiyorsa, aydınlatma alt-sisteminin tasarımı için de bir Aydınlatma uzmanına danışmak gerekmektedir. Böylelikle, yaşanacak çevre, aydınlatma tekniğinin ve sanatının temel ilkelerine uygun olarak doğru aydınlatılmış ve aynı zamanda en az maliyete (maliyet kavramı, sistemin sadece ilk maliyeti değil, bununla birlikte bakım, işletme, enerji tüketimi gibi sistemin kullanım ömrü boyunca gerekli tüm kullanım maliyetini de kapsamaktadır) ulaşmış olacaktır.